ama arkadaşlar iyidir



29.01.2015

az önce banyoya gittim bir de baktım ki ne göreyim duş ahizesi açıkta ve aşağı doğru sallanıyor. tanrıma bir nida yolladım. nasıl olurdu, o ahizeyi kim ne zaman kullanmış ve aşağı doğru sarkık bir şekilde terk edilmiş bırakmıştı. ne zamandır öyleydi acaba. ben onu ne zamandır kullanmamıştım. yıllardır öyleydi sanırım. yıllardır bana ondan mı ulaşılamıyordu? bu yüzden mi meşgul çalıyordum ben.

sonra elimde bir çift çorabın tekiyle onun eşini aramağa koyuldum. sağım bakındım solum bakındım bulamadım. aradım taradım mamafih bulamadım. etrafta pek çok tek vardı sağa sola savrulmuş, kalorifer peteklerine sıralanmış, koltukların altında unutulmuş, ama hiçbiri elimdeki tekin eşi değildi. hatta eşini ararken yıllar önceden kalmış birkaç bira tenekesi bile buldum koltukların altında, kutuların içinde zorda kalınırsa diye zulalanmış sigaralar bile vardı ama o çorabın teki yoktu. kapaklı dolaplarda yazılmağa başlanmış ancak "merhaba" dendikten sonra yarım bırakılmış mektup parçaları bile vardı, hatta yarısı içilmiş bir viski şişesi bile duruyordu, hatta sanırım bilyalı kapak döneminden önce alınmış yarım bir yeni rakı küçüğü bile tahta küçük valizin içindeydi ama o yoktu. nece aramadan sonra aklıma mutfak geldi, mutfakta aramayı hiç düşünmemiştim. bir de baktım ki ne göreyim. kulaklığı takmış bira içiyor.

kadınlar birkaça ayırdığımı belirtmiştim daha önce kerelerce. kadınları selma güneri'ye, gülşen bubikoğlu'na, türkan şoray'a, filiz akın'a, hale soygazi'ye, hülya koçyiğit'e, müjde ar'a benzeyenler olarak defaatle ayırıyorum.