ama arkadaşlar iyidir



10.12.2009



ARAMASIN GÖZLERİN, O ŞİMDİ ASKER!

8.12.2009

elimize kına da yaktırdık ya tamamdır, olduk artık. allah'tan davul zurna eşliğinde uğurlanmamaya ikna edebildim. bir de iki yüz kişilik bir topluluk eşliğinde uçağa bindim mi tamamdır, bu askerlik biter!

2.12.2009

Yaşam ve Aşk: Baskı, Desen ve Resimler

23 Ekim 2009-24 Ocak 2010

20. yüzyılın öncü sanatçılarından Marc Chagall, Türkiye'deki sanatseverlerle ilk kez Pera Müzesi'nde buluşuyor.

1887'de Rusya'da doğan ve 1985 yılında Saint-Paul-de-Vence'da hayata gözlerini kapayan Chagall'a ait 160 yapıt, Kudüs İsrail Müzesi'nin zengin koleksiyonundan biraraya getirilen baskı, desen ve resimlerden oluşuyor.

Sergi, Chagall'ın çokyönlü kimliğini ve renkli hayal dünyasını vurgulayan bir seçkiyi sunuyor. Sanatçının yaşamını ve ilk eşi Bella ile aşklarını konu alan özyaşamöyküsel desenlerinin yanı sıra, Kutsal Kitap illüstrasyonları, La Fontaine Masalları ve Gogol'ün Ölü Canlar'ı gibi edebi yapıt resimlemeleri de sergide bir araya geliyor. Yapıtlar arasında Chagall'ın imzasıyla bütünleşmiş Rus folkloru, Yahudi gelenekleri ve sevgililer temaları dikkat çekiyor.

Sergiye paralel olarak 5 Aralık 2009, Cumartesi günü de bir sözel etkinlik yapılacak.
Pera Müzesi ve Fransız Kültür Merkezi işbirliği ile gerçekleştirilecek etkinlikte Marc Chagall'ın torunu ve Marc Chagall Komitesi Yardımcı Başkanı Meret Meyer sanatçının sanatı ve yaşamı üzerine bir konferans verecek.

1.12.2009

bu bayram "aynı kavağın kaşığı" diye bir deyim öğrendim. hoşuma gitti. yani, burada mevzubahs olan iki tahta kaşık var, ikisi de aynı ağaçtan yapılmış.

yeni yıl yeni yıl yeni yıl yeni yıl herkese kutlu olsun
dalga dalga dalga dalga dalgalanıyoor

bak bunlar aynı kavağın kaşığı. sevdiğim insana söyleyeceğim bunu, aynı kavağın kaşığı olalım mı?
ahmet uluçay ölmüş. son filmini bitirdi mi acaba? çok üzüldüm ben bu kötü habere. ne desem, izlediğim en iyi türk filminin yönetmeni desem, çok mu.
kıymetli hanım ve bey efendiler, değerli arkadaşlarım, saygıdeğer gönül dostlarım, asker doğan her türk erkeği gibi ben de askere gidiyorum. işimden ayrıldım. eşim yok. anam babam sağ selamet. yarın yedek subay adayları için hazırlanan sınava girip kısa dönem mi uzun dönem mi ve nereye gidiyorum sorularımın cevaplanması için aralık ayının takriben onuna kadar bekleyeceğim. onikisi gibi de birliğime 'teslim ol'acağım. ondan sonra allah kerim. bakarsınız bilgisayar başında bir iş verirler, bakarsınız ot yoldururlar, patates soydurup bulaşık yıkatırlar, gece nöbetlerine misafirliğe muhakkak sizleri de beklerim. on gün kadar bir zamanım var. bu süreyi köyde bir evde inziva içerisinde geçireceğim, biraz içki biraz sigara birkaç kitap. internetten uzak olacağım, merak buyurmayınız. güle güle git'lerinizi ve cebime koymayı umduğunuz liraları mesaj kutuma bırakabilirsiniz. son günlerde içip içip taciz ettiğim arkadaşlarımdan özür dilerim, yalnızlığıma ve türk erkeğinin askerlikle olan başı hoşluğuna versinler. malum, değişik bir psikoloji. burası böyle kalsın. düşmanlarım hacklemezse arasıra okuyan filan olur, neden olmasın.

bir de sizden ricam ben evdeyken elektrikli süpürgeyi çalıştırmayın lütfen, ben kahveye filan gidince yapın temizliği. söz pazar alışverişine ben çıkarım.
eveet. günaydın. bir bayram daha gördük sayın seyirciler. bugün bir aralık. aralık'a giriş yaptık. kaldı onbir. anne içerde kahvaltı hazırlıyor, baba yan odada horluyor. garip bir hismiş, unutmuşum. günaydın. bugün bir mail okudum, içim bir hoş oldu, umut doldum. sizlerle biraz acı da olsa ahmet erhan'ın oğul şiirini paylaşmak istiyorum.