bir cüneyt arkın nasıl ağlarken burnundan mermiler fışkırırsa, babama
-baba ben bir hata yapacağım. arkamda mısın,
diyesim geldi. arkamda olmayacağını çok iyi biliyordum. bu hatamda kimse arkamda değildi inanılır gibi değil. kardeşim bile arkamda değildi. kurşunlu camii külliyesine çıktım kaç yıl aradan sonra. iki rekat namaz kılayım mı dedim. cami değil seyir yeri olmuştu mübarek. yaklaşık bir yıldır beynimde bir semazen dön baba dön idi. bilemeyecektim ne yapacağımı. spora mı yazılsam dedim, senin beynin yeterince kaslı hiç gerek yok, dedi. ordan lületaşından bi kalp yontturdum kendime, içinden toplu iğneyle bi çizgi geçirdim.
kalbin içinden geçen çizginin cinsi çok önemlidir. iki ucunda ok varsa doğrudur. iki ucunda nokta varsa basit küstah bir doğru parçasıdır. bir ucunda nokta bir ucunda ok varsa nişan alınmış bir ışındır. ve unutmayalım ki iki noktadan yalnız bir doğru geçer, yalnız burada sıfat olarak kullanılmıştır.
tamam görüşürüz.
25.04.2014
18.04.2014
11.04.2014
10.04.2014
merhaba marianne,
bu gece küçücük bir muhasebe yapalım mı. içi dolu turşucuku açayım mı. hayır açmağacağım ağartmağacağım. ağ atmağacağım. atmaca mıyım. bence öğleğdim. kâh akşamdım kâh sabahdım ama gecce değildim. gocce di memoria, ne alaka. merkaba. otuzyüç yıllık ömrünün tam üçte birini bilgisayar başında sağl elinin altında mouse, önünde istediği müziği ona dinleğten bir müzikçalar programı ve masanın üzerinde başı dik muhtelif oranlara sahip şişeler eşliğinde, hayır hayır, kulağı süreğkli sürek izinde gibi kendini notalarla koklayan ve kollayan, kafası çeşitli derecelerde alkol binbeşyüzü, bir şarkının önünde diz çöküp saatler harcayabilen, kendini esenler'den otobüse bindirip diyarbakır'da indirebilen, ve bunu onbir sene boyunca istisnasız her gün yapabilen, müziğin kulaklıkların sesi yetmediğinde seyyar hoparlörleri kulaklarına bantlayan, bunu yapan ulan bunu yapan, müziği kesin onu deliye döndüreceksiniz diyen adama kulak asmayan. şimdi ne olsun be yanni. bunlar övünülesi şeyler değil barba. bunlar neden burda biliyon nu. burası bunların dokuz yılına eşlik etti de ondan. şimdi bir şeyler değişiyor. değişebilecek mi bilmiğorum. göreceğiz. olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi. sıhhat yok artık.
sağlıcakla.
bu gece küçücük bir muhasebe yapalım mı. içi dolu turşucuku açayım mı. hayır açmağacağım ağartmağacağım. ağ atmağacağım. atmaca mıyım. bence öğleğdim. kâh akşamdım kâh sabahdım ama gecce değildim. gocce di memoria, ne alaka. merkaba. otuzyüç yıllık ömrünün tam üçte birini bilgisayar başında sağl elinin altında mouse, önünde istediği müziği ona dinleğten bir müzikçalar programı ve masanın üzerinde başı dik muhtelif oranlara sahip şişeler eşliğinde, hayır hayır, kulağı süreğkli sürek izinde gibi kendini notalarla koklayan ve kollayan, kafası çeşitli derecelerde alkol binbeşyüzü, bir şarkının önünde diz çöküp saatler harcayabilen, kendini esenler'den otobüse bindirip diyarbakır'da indirebilen, ve bunu onbir sene boyunca istisnasız her gün yapabilen, müziğin kulaklıkların sesi yetmediğinde seyyar hoparlörleri kulaklarına bantlayan, bunu yapan ulan bunu yapan, müziği kesin onu deliye döndüreceksiniz diyen adama kulak asmayan. şimdi ne olsun be yanni. bunlar övünülesi şeyler değil barba. bunlar neden burda biliyon nu. burası bunların dokuz yılına eşlik etti de ondan. şimdi bir şeyler değişiyor. değişebilecek mi bilmiğorum. göreceğiz. olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi. sıhhat yok artık.
sağlıcakla.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)