ama arkadaşlar iyidir



6.02.2014

merhaba marianne,

yaşım otuzüç ve ben bunun farkında olduğumu sanıyordum. arasıra genç kadınlarla konuşuyorum ama genç olduklarından değil, kadın olduklarından. yani ben yaşımın ne olduğunun farkında değilmişim aslında, yaş değil mesele daha aslında. mesele şu ki bugüne kadar bunu fark etmemiş olmam. bugüne kadar fark etmemiş olduğumu fark ettiğim şey şu ki, ben hayatı hiç ciddiye almıyormuşum. yaşımdan ya da yaşla ilgili herhangi bir şeyden bahsetmemin sebebi bu, bir anda bu ciddiyetin yaşla bağlantısını -ortalama ömür üzerinden hesaplayarak- kurmuş olmam. içerken içerken yaşarken yatarken kalkarken yerken içerken içerken içerken araba kullanırken severken sevişirken uyurken hiç ciddiye almamışım ben dünyayı. hep bir oyunun ve hâlâ oyunun içinde olduğumuzu sanmışım. dün nedense bu peydah oldu beynimin meyhanesine durduk yere, yok hayır durduk yere değil, araba kullanıyor ve yine hatalı mı hatasız mı olduğundan emin olmadığım bir sollamaya kalkışıyordum. ne kadar saçma ve basit değil mi. karşımda o arabayı gördüğümde bir anda vasiyetimi notere imzalattım. elbette bu bir şeyi değiştirmeyecek noter denen kurum varlığını korudukça ama bu benim içinde bulunduğum söylenmesi fena olmayan bu yaşımda, hiçbir zaman ciddiye alabileceğimin garantisi olmayacak. ve olmayacak.

sıradan çinkokarbon pillerden uzun ömürlüyüm, başka birine hem artısından hem eksisinden bu kadar enerji çekseler eminim bu kadar dayanamazdı.