ama arkadaşlar iyidir



6.02.2016

kitap okumanın bir şeye benzediği zamanlardı. bir şeye benzemek derken iyi bir şeye benzemekten bahsediyorum. benzemek derken benzemekten bahsetmiyorum. bir şeye benzemek derken övgüyle bahsediyorum. yazıklar olsun demenin beddua sayıldığı zamanlardı. islamcı bir arkadaşıma bence islamiyetin beddua içermemesi gerektiğini iddia ettiğimde benim tgrt kıssalarıyla yutturulmuş bir islamiyet anlayışım olduğunu söyledi, sinirlendim sonra onu sildim yeryüzünden. yeryüzünde ağaçlar var. islamiyet kelimesi ile portakal arasında bence melodik bir bağlantı var, sen inanmayacaksın ama kesin var, kafamı kessinler ki var. kaloriferler yandı ve kış geldi. şimendifer görmemiş olmanın hayatımızdaki bütün boşlukların müsebbibi olabileceği gibi geçici bir sanrı geçti aklımdan, saçmalamış olduğumun farkında olmakla birlikte yeğenime almış olduğum minyatür treni yutmak için uğraştığımı itiraf etmeliyim. hayır o zaman mide gurultularım bir anlam kazanacaktı da o yüzden, midemden tren kampanaları yükselecekti. parka oturdum ondan sonra. zaten ne sik varsa parklarda, hayır ne işim varsa oralarda bu havalarda, konfor ve rahatlık ve battaniye neyime yetmiyorsa. kemençe kemençe kemençe bunu birkaç kez daha tekrarlarsam kendimi karadeniz'de hisseder miyim diye çok düşündüm, ben denedim ve başardığımı düşünüyorum. bunu herkes yapmalı. sigarayı bırakalı daha birkaç gün olmuştu, hayal kurdum biraz, yarın çekilecek bir ikramiyeye ait bilet vardı aklımda. bana çıkıyordu ve kimseciklere bana çıktığını söylemeden ömrümün geri kalan son onüç yılını o gizemle geçiriyordum. istediğim radyoları satın alıyor, istediğim ayakkabıları satın alıyor ve kimselere ortabüyüklükteki ikramiyenin bana çıktığını çaktırmadan geri kalan onüç senemi yaşıyordum. sigarayı bıraktığıma emin olmama epey zaman vardı ki daha, evin içinde ağzımda hiç sönmeyecek bir sigarayla dolaştığımı ve sigaranın hiç koku yaratmadığını kurdum. sahi kokusuz ama dumanı bol bir sigarayı nasıl icat etmemiş olabilirlerdi bu devirde, teknoloji bu kadar gelişmişken. sağlığa zararsız bir sigara keşfetmemiş olmalarının günahını da artık kimler paylaşacaksa. bugünlerde çok uykum var. halbuki benim pek uykum olmazdı ya da ben yine kendimle mi uğraşırdım. renkli kalemler, renksiz kağıtlar. kafan ne renk? kemençe kemençe kemençe deyip ne işlerin var idi sis dağı başlarında, nedir başıma gelen gencecik yaşlarımda türküsünü söylemağa vardım sonra. sonra vardım baktım demir kapı sürgülü örgülü görgülü. hayır bazı insanların ömürlerinin çok uzamaması gerektiğini düşünüyorum. yani adam on senedir aynı şekilde yaşıyor, buna bir çözüm getirmeli bence tanrı, gerekirse inisiyatif kullanmalı. yani adamın aldığı nefesin yediği ekmeğin filan bir tazmin hakkı doğuyor olmalı bi yerden sonra.