ama arkadaşlar iyidir



18.05.2017

Once upon a time I was in a bar. Son günlerde monşer, o kadar çok ingilizce konuştum ki, hele dün, fabrika avrupa birliği gibiydi, öğle yemeği masasında, üç alman, iki ingiliz, iki italyan, ve üç türk olarak vardık. Keşke içimden dedim Edip Cansever buna şahit olsaydı da cümleyi, ve üç türk biz bardık, diye tamamlasaydı. When I'm talking to, when I went there, yesterday I met the girl of my life, did you ever listen to that song, gibi cümleler kurmağa yeltendim fakat esma'ül hüsna didn't allow me to give the private names, falan filan aslında, yıllar öncesini hatırlamadım değil. Alkol insanın koordinasyon becerilerini zayıflatıyor ona sözümüz yok, hatta bunun literatürde başka bir adı da var da şimdi aklıma gelmezdi. Gündüzleri her gün öğle civarı burnum kanıyor ve bu bende tansiyon ölçtürme alışkanlığı yarattı. Kaç yıl dediler, on onbeş yıl dedim. Tansiyon'un ingilizcesi bir türlü aklıma gelmedi, blood dedim, pressure dedim, Under Pressure of Queen filan dedim, gibi Sin Palabras. Dün de tam özel isimlerden bahsetmiş bulununca gecenin bir yarısı, bunlar elbet zoruma gitmedi ve hattâ şimdi bir iş yemeği sonrası takım elbisemle bu bara oturmaklığım bana ayrı bir proud. Marcel elbette Proust. When I was young, Enis abi, could you hear me. Mesele bu da değil de benim barda doğduğum kesin ama insan doğduğu yer mi doyduğu yer mi, asıl mesele bu.

Bugün fabrikaya bir kamyon şoförü geldi, ve ona yol göstermesini talimat verdiğim kızcağıza adamı görünce acıdım, sonra düşündüm ortaokul çapımda ben de kamyon şoförlüğü nedir bilmeden hep onlara özenirdim, düşündüm ki ben de olsaydım böyle bir şey olurdum parmaklarım yüzüklü, lakin yirmi yıl vardır ki kiminizin ömrüdür, parmağıma yüzük değmedi.

Yes I was born in a bar, my mother... diyesiye kalmadığı eniştem devreye girdi babama, sen bunu içerken bulmuşun herhalde, dedi beni göstererek. Tamam it's unusual or it's not casual ama. Tavanı açtıklarında ben çok seviniyorum çünkü İzmir hâlâ müzik dinlemek için pek uygun bir şehir değil, çünkü insanları çok saçma, hiçbir derinlik yok.

Yine de neden mi burağı tercih ettim, çünkü mevsimin bu zamanlarında beni kırağı çalması.