ama arkadaşlar iyidir



14.06.2021

 Merhaba ey güzel çiçek,

Biz sanki o zamanlar dünyağa neden geldiğimizi hiç sorgulamıyor muyduk sahi neydi. Oysa evet hiç öyle yapmıyorduk. Dünyanın toprağıyla teyemmüm biz, yo hayır biz öyle yapmıyorduk. World was on fire. Parmaklarımıza ve özellikle tırnaklarımıza çıraklıklarımızın siyah izleri sirayet ederken sanki o izler ömürlerimizden hiç silinmeyecekmiş gibi hissetmiyor muyduk sahi. Duvarlara yazı yazanlar arasında biz neden yer almıyorduk. Yo, öyle değil muhabbet kuşu. Evet bir muhabbet kuşu da ben olurum sev diye sen. Şimdi, dur, başa dönelim. Günler yeni ağarıyordu, sabah kalkılıp işe gidilmiyordu, dur ben bunu hatırlamalıyım, woke up on a good day. Aklıma sürekli Istanbul üşüşüyor. Bir sandalyeden doğrulup kalkıyorum mutfağa. MUTFAKTA BİRİ Mİ VAR? MUTLAKTA BİRİ Mİ VAR? Herkesin soru işareti kendine. Herkese benden çay. Hermes'e benden çay. Mizantropluk filan, sahi biz bunları yaşadık mı. Duyan da Fransa'da yaşayan bir sevgilimiz oldu sanır. Halbuki biz bu dünyağa düştük düşeli. Çatalları kendimize, bıçakları düşmanlarımıza batırdığımız bir çocukluk. Kendi mayhoş tadımızın farkına vardığımız bir ergenlik. Yo, o ağaçlara ben tırmanmadım, o memeleri ben öptüm o ayrı. Biz oralardan kendimize bir gecekondu beğendik. Aman neyse, tırnaklarımızla kazıyarak ulaştığımız bu yerde uzlaşmamak için elimizden ğeleni yapamadığ, yapamadığ, yapamadık. Blues sevdik. Öğrenmeyi sevdik. Şimdi, kollarımda lekelerin arttığı, motor melekelerimin azalmağa başladığı bu yaşımın arefesinde, "güzel gözlerinin meyhanesinde" [kalp kalp kalp] yüzümde kızarıklıklar. Durun sahi bunu anlatmalıyım, ortaikide okulun rehberlik hocasına gitmişdim, ben konuşurken yüzüm çok kızarıyor diye, bakın insanların talihi eğitilmezdir. Tarihin eğilir bükülür bir şey olmadığına da yıllardır inandım zaten, 16 C, Açık. Geçti sevdalarla ömrün, ihtiyar oldun o gün. 

Yine kaşlarımı çatdığım bir akşam. Geçen gün Hasan'la konuşduk, Mustafa'yla da konuştuk, Selim'le de konuştuk, Nazım'la da konuştuk. Dedik ki konuşabilmek ne bileyim. Tabii çeşitli konuştuklarımız oldu. Konuştuğumuz oldu. Have I told you lately that I loved you. Kiremitler, kuruyemiş kabukları filan. Sahiller, çadırlar. 

Yo ben bu yaşın adamı değilim arkadaş. 

Hiç yorum yok: