ama arkadaşlar iyidir



3.06.2021

Merhaba idi Bayanlar Rotringler,

Yaş ilerledi. Yaş ilerledi de insan kurudu mu, su çürüdü mü, suydun sen de bırakmadılar mı gidesin? [Bıraksalar*] Bundan yıllar önce yine bir akşam Eskişehir'de evde müzik dinliyorum, o zamanlar 20'li yaşlardayım, Muse filan çok meşhur, Muse bence hakkıyla meşhur, hem adı Muse, ne kadar güzel, ne kadar talisman, yine hatta belki tarihlerden 3 Haziran, 2009. Yo buraya nostalji kuşağına gelmedim. Demem o ki, pek çok şeyi çok geç öğrendim. Yani öğrendiğimi anladığımda akıl alır gibi değil dedim hatta kendime. Kendime o hatta bir minibüs aldım. Yok, bu gün bu itiraflara hazır olmadığımı fark ettim şimdi. Demem o ki, bunu lütfen 'demem o ki' tonlamasıyla okumayın, o bir lafın gelişidir beni bilenler bilir. Düşünsene adam film çekiyor ve karakterlerinden birinin lakabı İskoç, diğerinin Maradona, elbet her şeyin bir hikayesi var. Misal, ben şiirleri sesli okuyup sesimi kaydederken -ki yaparken çok keyif aldığım bir hobidir- 'her' kelimesinin her geçtiği yeri 'er' şeklinde okuyormuşum gayrihtiyari. 'erkese benden çay.' parmaklarım kaşınıyor kaşıntılardan. gözlerim doğuyor dünyanın beni kestiği konturlardan. İlk güneş gözlüğümü aldığımda -ki hâlâ güneş gözlüklerine inanmam- otuz sanırım yedi yaşındaydım. Bana ilk güneş gözlüğüm hediye edildiğinde -ki hâlâ güneş gözlüklerine inanmam- otuz sanırım üç yaşındaydım ama kendim alana kadar hatra binaen dahi olsa takmadım. Güneş ilk gözümü aldığında sanırım altı yaşındaydım. Ha benm gözlerm çok güneşler çalmıştır o ayrı mesele ve bilahare. 

Kırk, kendime yorulabilir bir insan olduğumu itiraf etmeğe yeltendiğim ilk yaş olacak gibi görünüyor. Ki henüz bunu kabullenmiş değilim ama sanki bu yaşımdan sonra ben de diğer insanlar gibi yorulan biri olacağım sanırım. Bence, bundan Gülen Adam gibi Yorulan Adam adlı bir film yapabilirdiniz. Yorulmam yani, yorulmak nedir bilmem ben. 

Yaş dönümü demişken, geçtiğimiz günlerde pek çeşitli Mustafaların doğumgünüydü Mayıs'ın 22'sinde. Kuğu gibiydi Mustafa di mi, 22'yi kuğuya benzetmiştik yine yıllar önce burada sizinle birlikte. Kırk yaşamamdan itibaren sevdiğim sevmediğim herkesin doğumgününü kutlamağa karar verdim, nasılsa illa ki birilerinin o gün doğumgünü olduğundan haberdar oluyorsunuz, kutla gitsin, tüm insanlık kendini iyi hissetsin, ben kutladım diye değil, onun günü kutlandı diye. Benim kadar kendini insanlar kendini iyi hissetsin diye adayan azdır. Yakınlarıma zulmüm ayrı. 

Bu kırık kırk yaş arefesinde kendimi hayatımın hiçbir döneminde bu kadar çirkin hissetmemişdim. Ki ben güzel bir çocukluk ve gençlik geçirdim.


* Buna daha önceki yazılarımda değişmişdim.

Hiç yorum yok: