ama arkadaşlar iyidir



24.08.2013

o zaman ben bize bi hikaye anlatayım. laboratuardaki çocuk laboratuardaki evli kızı sevdi, aşık oldu ona. kız benim en gördüğüm şakrak kızlardan idi. acıdım laboratuardaki çocuğun o haline. biz la laboratuarda üç kişiydik. kız beni merak ediyordu. çocuk kıza, kız evli. ben her sabah mesai saatinden bir saat önce laboratuara taşınıyordum rahat rahat kahve ve sigara içeyim de esnadaki dağlara bakayım için. çocuk da her sabah laboratuarı yankıya boğmak için geliyordu mesai saatinden yarım saat önce, başlıyordu seans laboratuarın bilgisayarının müziklerinden. kız da salınıp çıkıyordu mesai saatinden on dk kısaltma önce. biz her akşam çocukla laboratuara geri dönüyoru dk. ben iki üç bira içmiş oluyordum, çocuk iki üç şarkı dinlemiş oluyordu, laboratuarda buluşup o soba gibi fırının başına iş güvenliğimizi takınıp ölesiye sıcaklıkla boğuşarak içlerimizdeki soğuklukları ateşe yatırıyorduk. maskeleri çıkardıktan sonraki bile kıpkırmızı olan yüzlerimize bakıp birbirimize gülüyorduk, ateşini skeyim sağdıç, diyorduk birbirimize. sonra ertesi gün için yatmaya lojman dairelerimize dağılıyorduk, ikimizin de balkonu yoktu. tesi gün kız geliyordu içinde her dem tazenelen her zamanki kaçak akım röleleriyle beraber, röflelerinin gıyabında. sonra kız gitti laboratuardaki. laboratuardaki çocuk boynunu bükmekten imtina eyledi. üç sabah daha o şarkıyı dinledi. ben şahit oldum, eşlik ettim, müşahade ettim. gittim başka bir laboratuara yar oldum. çocuk orda hâlâ, onu kimse sevmiyor.