ama arkadaşlar iyidir



4.03.2017

Bunda bahsetmiş olmalıyım, elbette bundan değil bunda, üniversitede yani lisans okurken, Beşiktaş'ta çok çeşitli merhaleler sonrası çıktığımız dördüncü yani son katta bir evimiz vardı. Sözde iki kişi çıkmıştık, o ikinci kişi eve gelmiyordu, onun haricinde iki gayrıresmi kişi geliyordu, dolayısıyla üç kişi çıktığımız bir evdi matematiksel olarak. Bu evle ilgili bir romanlık bi şeyler anlatabilirim ama şu an asıl değinmek istediğim başka bir şey, konu.

Resmî ev arkadaşımın, benden bağımsız olarak eve gelmediği, diğer iki çok sevdiğim yancının da bulunmadığı bir akşam, cumartesi olması çok olası, rakı içmeğe niyetlenmiştim, ama rakı içmek için fazla yalnız olduğum bir akşamdı, -henüz yalnız içmeği bilmediğim zamanlardı, metazori öğrendim-. Çünkü benim babam hariç gördüğüm kadarıyla rakı muhabbetle içilen bir şeydi. O zamanlar bilgisayarların yeni türediği, yerli filmlerin vcd'lerinin bile zar zor bulunduğu bu keyfin eksik olduğu zamanlardı. Ama ben yalnız rakı içmek istemiyordum, ya da yalnız ama yalnız içmek istemiyordum, Zeki ile Metin'in sözkonusu olduğu ve çok güzel içtikleri bir filmi -bilerek- aldım. Havuz ya da deniz bilmem, kenarında oturup rakı içip şarkı söylüyordu Metin'le Zeki. Ben o zamanki maddi kısıtlar nedeniyle bir kızarmış balık alamadım ama rakıyla balık makbul ya kıyamayıp hesaplı bir balık konservesi aldım küçük. Konserve çok büyük bir kelime de, onu başka zaman aşk edeyim. Sonra koydum bilgisayara cdyi ve o sahneyi beklemeğe başladım.

Bu akşam o anki halim geldi aklıma. O ankinden farkı eve rakının değişiğini pek fiyatını düşünmeden alıp, yanına bi sürü meze koydurabilmem oldu tabii. Ha bir de Zeki ile Metin'le değil de başkalarıyla içiyorum şu zaman rakımı. Başkaları derken, rakı içmekte öğrendiğim başkaları.