ama arkadaşlar iyidir



12.10.2010

internetim olmayalı nerden baksan yedi sekiz dokuz gün olmuş, ve bu sürede ne çok şey hiç değişmemiş. bugünlerde herkesin kapüşonu var, bi sevimsizler bi sevimsizler bi görseniz, hele o erkek olanları yok mu, ama ne kullanışlı di mi bi bilsem. bugün bizim kosti ölmüş, dedemin ikizi. babam son iki senede iki amcasını, bi halasını, bi annesini kaybetti, daha ala yaprak dökümü mü olur, yaşlanmak buysa gerek.

ben o sırada bu geceye sarkan bir iş için işçinin birinin altından girip üstünden çıkmakla, yani kafalamaya çalışmakla meşgulüdüm. işi olmayan bir işidi ama rica minnet yaptırmam gerekiyordu. nitekim başardım ama bu iş yüzünden geceyi fabrikada geçirmem gerekebilecekti, ve annem aradı, böyle böyle dedi, kosti amcan ölmüş dedi. başka bir işçi ben telefonu kapattıktan sonra "abi bize iş çıkardın ya" dedi sitemle gülümseyerek. bak dedim telefonu gösterip gülümseyerek, "büyükamcam ölmüş, ben burdayım." susuştuk üzülerek.

aslına bakarsan, drama derdinde filan hiç değilim şu an. tek düşündüğüm elimdeki projeyi sağlığa kavuşturup şu iki aydır başımın saçını yiyen işi başımdan savmak. ve bunun için sabahı beklemek durumundayım. aslına bakmanı istiyorum ki şu an bu da mühim değil, biliyorsun bazen benim için hiçbir şey mühim olmaz, da peki nedir o zaman mühim olan. mühim de neymiş lan,

yazarak anlatamayacağımı bildiğim, yani bu ölçüde muhteşem, sıradışı, olağandışı, vs. olan şey azdır diye düşünmedim hiç. ama bu cümleyi öyle bi kurmak istedim anlamı daha da pekiştireyim, kuracaktığım cümle şu idi ki, bu kosti namlı, namını gavur bir rum komutanından alan rahmetli moruk öyle apayrı bir adamdı ki, dedemle bu adamın ikiz olduğuna billahi inanmazdınız görseniz ikisini. ama adını kimse bilmezdi, herkes öyle bilirdi onu, kosti, hatta beş erkek oğlunun dördünü birden kosti'nin memet, kosti'nin nihat, kosti'nin x, kosti'nin y, filan diye çağırırlardı. aksiydi, huysuzdu, küfürbazdı, gavurdu, rakıydı, birinci'ydi. yelekti, cep saatiydi, fötr şapkaydı, menderes'ti, pamuktu, balıktı, karamekeydi. ne diyelim, allah rahmet eylesin, evet ondan, gani gani. toprağı bol olsun.

şimdi ben alıyorum o toprak deyip geçtiğiniz şeyi, ondan bir mamul yapıyorum. ara mamul ve yarı mamulleriyle birlikte. bildiğin mamul. mahsul değil, mamul.

o değil de, bugünlerde kendimi mamut yemiş bir boa yılanı gibi hissediyorum. mevsim değişiyor, hissediy, hasss.

hele bi işletmeye gidip geleyim, geliyorum, çayı demle, rakının üstüne pek severim.

Hiç yorum yok: