ama arkadaşlar iyidir



9.06.2011

fevzi atlıoğlu'nun saz eserleri adlı albümünü diğer sanatkarların saz eserleri yorumlarından farklı kılan entstrüman nedir, farklı ve bana göre üstün kılan desem daha güzel olumuş, kılan, klu klux klan. şu durumda bu albümü bilen ve dinleyen, konservatuar öğrencisi vs olmayan, otuz yaş altı kaç kişi vardır çok merak etmekteyim, ki ben bundan bir şiirimside de bahsettim, merak eden çoktan dinlemiş bulmuştur. bunu böyle anlatışımda herhangi bir ego sezilmemesi hoşuma gidecekti aslında, sezilmedi di mi,.

benim bir sevgilim oldu, benim şarkı söyleyişimi ve sesimi hiç beğenmezdi. kalıbımı basayım mı biz bu insanla zaten anlaşamazmışız.

adamın birine buranın adresini verdik, arasıra baksın ve bendeki müthiş cevheri keşfetsin diye. ama son tam bir senedir yazdıklarıma şöyle bir baktım da; leonard cohen'in en çok so long marianne şarkısını sevdiğimden, dolapta bulunan son tüketim tarihi geçmiş şeyleri içim rahat bir şekilde tüketebildiğimden, bir film çeksem cranberries'in dreams adlı şarkısını mutlaka kullanacağımdan, babaannem gereği her işime sağla başladığımdan, baba zula'nın son albümünü hâlâ dinleyemediğimden, bana cohen'in '79 konser kaydındaki o şarkıyı john bilezikciyan yorumuyla ilk kez dinleten o kadının şimdi nerde nasıl beşn birk bilmediğimden, evet perhkan'ın ölümüyle ağladığım için ve buna benzer bir şeye bir konuşmasında değindiği ve say something demeyi çok sevdiği için başka bir o kadını çok sevdiğimden ve adına bir dosya oluşturacak kadar öykü bile yazdığımdan, bir ömürde aralıksız bira içme rekorumun dörtyüziki günakşamı olduğundan, geceleri eğer canına susamamışsa kimsenin yanımda bir şey yememesi gerektiğinden... bunlar haricinde kayda değer bir şeyden bahsetmemişim. bu adam beni okurken vakit kaybetmez de napar. ama yine de kendime kefil olduğumu burada bildirmek durumundayım. ya da kefil aranıyor.

ama hakkaten yastığının yüzünde bıraktığı iz çok şeker olmalı.

Hiç yorum yok: