ama arkadaşlar iyidir



23.07.2012

martının vertigo nöbeti

[ali] çocuk iskeleye çıktı sabah sabah. çok sıkışmıştı, etrafını kesti kedi gözlerle, pipisini denize saldı, rahatladı. [ahmet] güvercinlerin pencere kenarından yükselen sabah kabarıklıklarını kubarıklıklarını alt kattaki çift sevişiyor sandı gençadam, alt kattaki çift onbeş yıldır sevişmiyordu halbuki. kalktı dinledi, bu onu harekete geçirdi, bir çift güvercin. [davut] ezan sesi duyuldu bir vakit aradan sonra, vakitlerin araları gün içinde birörnek değilken günler içinde eş dağılıyordu. [ayşe] ağzında sakızla rüyaya dalan kız çocuğu sabaha sakız yapışmış buldu saçlarını, o kadar ağladı o kadar ağladı ki kestirtmedi saçlarını, gazyağıyla temizlediler, bir hafta boyunca gazyağı koktu kafacağızı, o kızı alan adam yaşadı, çünkü hazır çorba yapmayı sevmiyordu ve domates çorbası yapmayı pek iyi beceriyordu. [bütün sınıf] geceler uzundu bazen. [edip] balığı yargılamaya kalktı bir yengeç, çünkü balık insanların attıkları yapay yemleri yiyordu yengecin bütün uyarılarına rağmen, yengeçse yiyeceğini taştan çıkarıyordu, kayalıklardan çıkarıyordu, yine de beraat etti balık. yengeç fildişi kayasının altına geri çekildi, nasılsa insanlar o balığı bir gün yiyeceklerdi. [kerim-saadet] çocuğun en sevdiği yiyeceklerden olan balık, kızın görmeye dayanamadığı bir hayvanımızdı, ölü balık görmeye dayanamıyordu kızcağız, ağlayası geliyordu balığın ölü gözlerini görünce, bu yüzden evlenemediler, rokada buluşmayı reddettiler. [süleyman] her gün okul çıkışı tıklım tıklım otobüs duraklarında bir yer bulup otobüsleri izleyen üniversite öğrencisi genç, bir gün dayanamadı ve saatine bakıp 30m'ye bindi, mecidiyeköyü'nden gülbağ'a indi ve orda bir apartmanın asansöründe asılı kaldı, asansör de asansör boşluğunda asılı kaldı. [öğretmen] sıkıldı bütün çocuklar, bildiğin sıkıldılar. [ibrahim] ilk kez asansörlü bir apartman gören taşralı genç, utana sıkıla korka korka yedi kez bindi indi asansörle, bilmediği bir şey vardı, kentlilerin asansörde sevişmek gibi bir fantazisi. [celal] bulvar kelimesini çok merak etti taşralı genç, sözlükle yatıp sözlükle kalkardı, şehir içinde ağaçlıklı geniş cadde gibi bir şey söyledi sözlük, önce şehir aramaya çıktı, buldu, sonra ağaçlıklı geniş cadde aramaya başladı, buldu, gözden kayboldu, yıllar sonra elinde bir tenekeyle köye geri döndüğünü gördüler, çok iyi teneke çalıyordu. [hasan] yurtta kaldığı yıllarda eve çıkma özlemiyle üzülen çocuk üniversite hayatı boyunca harçlığını denkleştirip eve çıkamadı, okul bitti, askerden geldi, askerde oynadığı piyangodan ikramiye çıkınca parası bitene kadar her gün başka bir ev kiraladı. [murat-merve-seval] ilk sevdiği kız sakallı halini çok beğeniyordu, son sevdiği kız ise sakalsız halini. yüzünün bir tarafını her gün tıraş ederken, diğer tarafına yıllarca dokunmadı çocuk, böylelikle sevdiği ilk kız bir yanağına sakal oldu, kırlaştı yıllarla, diğerinde dudaklar kaydı, tutunamadı.

[bütün sınıf] ıskaladı adam, bildiğin ıskaladı.