ama arkadaşlar iyidir



23.10.2011

bilerek yere bıraktığım bir nar tanesini gören karınca kabilesi seferberlik ilan etti.

bugünden itibaren biraz daha düzenli bir hayata geçmeye ne derim. daha az alkollü, daha az sigaralı, bilmem ki nasıl olur. bugün sabah yedi sularında kendimi üşümüş buldum. şöyle bir çevreme bakındım, bir arabanın arka koltuğunda büzüşmüş yatıyordum, ve işe yetişmem gerektiğini hatırladım. dün öğleden sonra gibiydi, arkadaşımla buluştum, çay kahve derken akşamüzeri oldu ve vaktin geldiğini anladık. arkadaşlar geldiler, kalabalıklaştık, içimin dalgaları da kabarıyordu giderek.

madem ki öleceğiz, son bir kez öpseydim seni.

saatler klasik bir alsancak gecesini işaret ediyordu. onikiye yaklaştığında yanımızda bulunan dişil bir arkadaşı otobüs durağına bıraktım, eril duygularım keskindir, bazen kullanırım, babam yörüktür. sonra o grubun yanına geri dönmek istemedim ve karısıyla birlikte oralarda olduğunu bildiğim bir iş arkadaşımı aradım. onlarla gece keyifleniyordu. ve nitekim oralardaydılar, yanlarında bir çiftle birlikte. beni severlerdi, ben de onları severdim. anlaşılmıştı, gece uzun olacaktı. uygun bir mekan için dolanmaya başladık. sahi insanlar nasıl eğleniyorlardı böyle ortamlarda, bunun benim için pek önemi yoktu aslına bakarsan. içki içiyordum, müzik dinliyordum. dario moreno'nun dediğine göre hatıralar hayal olmuştu. ... yalnız şöyle bir yanlış yapmıştım, normalde planıma göre çoğunluk haftasonlarında yaptığım gibi gece otelde kalacaktım ve sabah erkenden işe dönecektim. ama o akşam, yani dün, muhabbet uzayınca hesapsız gelişti işler. arabayla çıkmıştım, ehliyetimi kutlamak adına, ve gece bardan çıktığımızda saat dört olmuştu, o kafayla arabaya binemezdim, sabah işe yetişmek durumunda olduğumdan dörtten yediye kadar otele para vermek anlamsız olurdu. ben de arabada yatmayı tercih ettim. sabah yedi gibi üşümüş bir şekilde telefonumun alarmını dinlerken kendi kendime güldüm. iyi ki normal bir yere park etmiştim de çekici filan arabayla beni alıp götürmemişti.

Hiç yorum yok: