ama arkadaşlar iyidir



12.10.2011

Koprubasi'nda durdum biraz. Yagmur yagmasina devam ediyordu ince biraz. Koprunun altindan gecen cook sulara baktim, hakkaten de gecmis, gitmisti, gelecek de giderdi bu gidisle, ve ben mideme oturan tomruklarla basbasa bir kereste adam olarak yasamaya devam ederdim. Biraz oturdugum caddede dolandim, biraz bebek sevdim, arkadaslarimin asklarinin meyvesiydi, buna pek gulduk, ezelden beri bu karikocayi severdim, onlar da beni severdi. Sonra yine Del Mundo'ya geldim, le monde, tout le monde, kimin sarkisiydi, carpar be haci. Simdi ben bu telefonla enter yapmaktan aciz oldugumdan satir boslugu verememekteyim. Hayatimda bira icmeye hep kaldigim yerden devam ettim, mutlaka bir yerde kalmis idim. Hayat da oyle iste, cok istedigin halde bazen satir basi yapamiyorsun, yeni bir paragraf acamayabiliyorsun, sonra isler karisiyor, ozellikle birileri sana disardan bakiyorsa onlar icin, onlara gore. Bu, bu blogun cesitli yazmalar ve silmelerden sonraki besyuzuncu postuymus, bu sekilde kutlamis olduk, ilk post'u da senelerce evvel -ikibinbes girisinde- yine bu sehirde yazilmisti. Koprunun diyorum, altindan pek sular. ... Kimse bana sormadi ama ben konustum, dedim ki, ben su an dort gunlugune is icin burdayim, bakmayin yabancisi gibi durduguma, davrandigima, sizler yokken ben burdaydim ve bu sehrin cemaziyulevvelini bilirim, o luletasi dediginiz tasin yapitasini atomunu cigerini bilirim, dedim. ... Bir tabak ince dilimlenmis limon lutfen!

Hiç yorum yok: