ama arkadaşlar iyidir



12.11.2011

o zaman gel biz senle bugün, bu güneşli ama rüzgârlı ama soğuk havada urla'ya deniz kenarlarına çeşmealtı'na filan gitmeyelim. sktir edelim, gitmeyelim hiçbir yere. oturmayalım da oturduğumuz yerde ama gitmeyelim öyle güzel yerlere. ne işimiz var. ne işimiz olur. evde bilgisayar başında oturup bi kahve içelim, önce türk kahvesi olsun yerli malı, sonra hazır kahve olur instant coffee. bu özlemi aradan çıkaralım biz. özlem kim, tanımıyorum. böyle güneşli, içerden baktığında güzel ama aslı soğuk olan -aslı kim- havada biz birlikte dışarı çıkmanın hayaline bile sığınmayalım, boşverelim. türk kahvesi cezvede oladursun, şarkı açalım ama biliyorum martılarda düşünmek seni bana getirmez ki, ya da martılar seni söyler dillerde nağme adın. nağme, bir diğer adıyla nâme mektup demek biliyorsun. notre name de sion. içeceğimiz kahve, tarım ve köy işleri bakanlığı'nın bilmemkaç sayılı izni ile üretilmiş olsun, marketten aldığımız kahveyi daha önceden tükettiğimiz reçel kavanozlarından birine -bergamot olabilir sözgelimi, sakıncası yok- boşaltıp ihtiyacımız kadarını cezveye takdim ettikten sonra kavanozun ağzını sıkıca kapatalım, hava almasa iyi olur derler. ben bir küçük cezveyim, köşe bucak gezmeyim.

hakiki bir tirbuşonun hakiki bir çalışma mekanizması vardır. vida adımlarıyla aldım verdim oynasak hangimiz basar acaba diğerinin hayatının üstüne, uff. ister istemez insan yazarken birine ihtiyaç duyuyor hitap etmek için, bu yaşarken de böyle olsa gerek, birine ihtiyaç duyuyor. tipik tatil günü sabahı mastürbasyonumuzu da yapalım. hımm, ortalık damla sakızı koktu ocaktaki kahve kaynaklı. damla sakızı afrodizmik bir varlık. sana damla sakızı gibisin dersem pekala bunu iltifat olarak kabul edebilirsin. istanbul'a mı bilemedim. bilemiyorum. bilememezlikle birlikteyim, sevişiyoruz. bugünlerde şu dolunay kaynaklı olabilir mi diyorum, içimde bir his var, terk edeceksin. dolunayın da günahını almamak lazım gerçi. med cezir de olabilir pekala.

ob-la-di ob-la-di.

Hiç yorum yok: