ama arkadaşlar iyidir



22.01.2014





merhaba herkesler. şimdi böyle bir şarkı var ortada, mutluluktan bahsettiğini iddia eden bu şarkıyı alıyosunuz bi kefesine dünyanın şirazesini şeyettiğim terazisinin. merhaba herkesler. diğerine de en aşağıda anlatacağım filmi. canlarım pek sıkkın olduğunda gözüm kimseyi görmez ama çok yaratıcı da olmam ve hiç bulunmamak üzere kaybolmak isterim, öyle battaniye altına filan da gizlenmem ha, uykuyla işim olmaz. bugün iş yüzünden, işyerindeki saçmalıklar yüzünden morallerim azcık -üzerinize mutluluk- uzaktı. can sıkkınlığım günlük limitimin üstüne çıktığında ben de zıvanadan çıkarım ve napacağım sağını solunu şaşırır. aklıma bu şarkı geldi ve bağıra bağıra söylemeye başladım. feliçita e tenersi per mano dare lontana feliçita, böyle anlardım ben, anlamı şu imişti: mutluluk, el ele tutuşarak uzun süre yürümektir.

 doğru söylemiş herkesler. işte bugün bazı mutsuz olduğumda yaptığım gibi bu şarkıyı eda ediyordum çoğunluğunda nınınınn nıı diyerek. yan taraftaki italyan kulak kabarttı, "hey hasan" dedi, "did you watch al bano celebrating his birthday on raiuno." "when?" dedim. "no," dedim. "a few days ago," dedi. "i thought about to send a message to you but i remembered that you don't have a tv and i gave up," dedi. "maybe i can watch from youtube," dedim. "maybe," dedi. "al bano celebrated his 70th birthday with a concert in moscow." dedi. "why moscow?" dedim. "he is very famous in moscow." dedi. "and romina?" dedim. "also she was there with so many other singers," dedi. "but you know they've divorced." diye ekledi. ayrıldıklarını bilmiyordum. şaşırdım, "sen hep beni mazideki halimle tanırsın," dedim. anlamadı.

felicita'yı, bu şarkıyı ben çok severim ama al bano ve romina'nın söylediği şekliyle değil. seksenlerde izlediğim bir emrah filmindeki haliyle. şimdi şu blogun bir avuç okuyucusunun kaçı bu filmi izledi bilmiyorum, izledi de bu şarkı aklında kaldı onu da bilmiyorum, ama içinde müzik olan her şey benim aklımda kalır, senin de içinde müzik var idiyse sen de aklımdasın demekdir, ve bu film izlemesi pek de kolay olmayan bi filmdir. daha net konuşayım, bence kim ki duk türk olsaydı bu filmi kesin çok beğenirdi, tabii biz napıyoruz, okuduğumuz tarihi o dönemin şartları içinde yargılıyoruz. içinde bu şarkının geçtiği, emrah'ın oynadığı "acı" filmi gerçekten emrah'ın ve dönemin diğer filmleri arasında toplu bir hareketin ortasında marş komutu verildiğinde ortaya tek adımıyla çıkan tek şapşal gibidir. bu film bambaşkadır. dönemin tüm basit duygu sömürüsü ve yapışkan lirizm ihtiyacını tek bir filmde ve tüm çarpıcı gerçekliğiyle en vurucu biçimde ortaya dökmüştür. zaten şehnaz dilan'a da bu filmde aşık olmuştum o ayrı.

 ha bir de filmin girişinde bebek doğuş sahnesi donmuş bir kesitle epey uzun tutulmuştur. sonradan barış bıçakçı'nın, çok değerli bulduğum, "erkeklerin hayatında iki şaplağın çok önemi vardır, biri doğduklarında yedikleri diğeri ilk geneleve gittiklerinde", minvalinde bir anlatısını okuduğumda da filmin bu sahnesinin gözönüme gelmesiydi.

ama demem o ki, felicita.