bugün ergin günçe'nin ölüm yıldönümü. bana şiiri tekrar tekrar öğretir. eminim çoğumuzda kitabı yoktur. şunları burdan okuyalım lütfen. sonra da bana şairin bu şiirleriyle anlatmak istedikleri konusundaki düşüncelerinizi yazarsınız.
avcı
kalbim bu sessiz sonbaharda
bugün atlaslara inanma sakın
düz bir tepsidir dünya
yolun sonuna ulaştın artık
güzel bir durum kıyısındasın
bir kırmızı fenersin bir hayli dokunaklı
uzayan kar tipisi altında
kalbim, dağların kaybolmuş senin
kurtlar falan inmiştir bembeyaz ovalara
bir ağlayışı sustuğun belli
şarkılarını söylerken
kalbim göller bölgesindesin
ne olur gölgeli yollardan yürü
avcısın, çünkü bir orman içindesin
sulardan içiyorsun, meyvelerden yiyorsun
tırmanmak istiyorsun bir tepe daha
güleçsin nedense bir çocuk gibi
köpeğine gençliğini anlatıyorsun
güneş bir portakal çığlığıyla battı
tutukluk yapıyor kırma tüfeğin
derme çatma kulübenden uzaksın
kalbim bir telgraf çek kendi kendine
seni bekliyor son yolculuğun
tenha bir istasyonda
ilk karakola teslim ol ya da
köpeği bir dostuna emanet bırak
ormanda bir köşeye göm fişeklerini
anıları bir müzeye gönder istersen
bunca yıl yaşadın yakalanmadın
güzel suçlar işledin bir tarih oldun artık
eğer bana sorulacak olursa
her hüznü her sevgiyi ayakta alkışladın
gül kökünden bir pipo
bir yasemin ağızlık
yadigar kalsın bezirganbaşı
tüm avcılara yadigar kalsın
gençölmek
ay mıdır kar mıdır pencerede
boğulmuş çocukları martılara taşıyan
kara köpek karşı kıyıda uluyor
bence o çocuk öyle gülmemeli
atları çayıra saldım diş kamaştıran erik ağaçları altına
nisan toprağı kalbimde ağarıyor
bence o çocuk öyle gülmemeli
şimdi bir kadın çay demlese
bahçemdeki korkuluk nar ağacıdır
erken ölmüş, iyi giydirilmiş
sular soğuyor ovada duran ince gölgesinde
büyük ateşler, kuytu köyler gibi
alınlarına vişne çiçekleri yağan
o kızlar, delikanlılar ve lohusalar
oyulmuş bir bebektirler ıhlamurdan
kestane mangalları, masallar, talikalar
ölüm alışsın artık bize
bir dans gibi bahçemize gelsin
gelsin otursun ılık minderimize
ben o çocuk öyle gülmemeli
ay kar gibidir pencerede
saçmasapan bir şiir
"kedi pepik". evet, kendisi bir çeşit bilgelik taşır
"çuv köpek" ise öldü. ömrümün yorgun kısımlarıdır
aklımla ben birbirimizi oynatıyoruz
tarlam yağmura esintiye deliliğe açıktır
kaç gündür boş duran bir tabanca gibiyim
insan şapkasız da delirebilir kumral ve sarışınsa
aklımdan geçenler bugünlük bunlar
ve tabii birtakım hovardalıklar
vergi ödemeden yaşıyor olmalıyım
yüzüm de bir kedidir boş zamanlarımda
kalbimde kuş kadar bir köpek havlar
kafkas haritasından çerkes köylere indik biz
atlarını vurdu ve-gömdü, kente-yerleşti
gümüş eğerlerini karartıp sakladı
ne diye homurdanır sanki dedem
iğdiş geyik gibidir çerkes tabanca olmayınca
çaresi arada kovboy sinemaları
kamu düzeni ile aramda fark var
şakayla öfkeyle geçti şu son beş on yılın delilikleri
bir köpektir çerkes aklı, ağzından bulutlar akar
ben maymundan falan türemek istemedim
kediden, köpekten ve attan gelirim
evde herkesten daha iyi yazarım
arada bir pencereden bakarım ve daha eğlencelisi
yokuştan ilk çıkanı öldürmektir işim
tuhaf bir adamım arada tabancam tutukluk yapar
aklımdan geçenler bugünlük bunlar
ben asılırken bile gülen adamım
sevr ve lozan bana vız gelir
çerkesler bile eskir zamanla fakat
şimdi anladım ki bende ölüm kokan bir dalgınlık
yaşar
kaç kere söyledim evdekilere
"n'olur bir kedi alalım, n'olur bir köpek alalım
"insan boş bir tabancadır ama bakarsın birgün
patlar!
komşulardan çekinmesen hüngür müngür ağlarsın
o zaman da hergele gazeteler yazar
aklımdan geçenler bugünlük bunlar
oğlum ergin sen galiba üzüntülü adamsın
tanrı bile baksana senle oyalanıyor
çerkesce konuşmayı bilmezsin, lazca bilmezsin
unuttun bıçak atmayı ve saplamayı
adam olsan bir köpek ve bir tay edinirdin
ellerini yalar keçilerin sabah esintisinde
bana kalırsa kendinden boşan
bir celsede boşanırsın
yeter artık bu kadar yabancılaşman!
16.01.2011
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder