ama arkadaşlar iyidir



26.07.2010



evlerde oturmak tam da bana göre. birine uzak öteki berimde. bıyıklarım yok. sakallarım traş bıçaklarına emanet. tıraş değil inadına traş, halbuki doğrusu tıraş. dişler dişler, dişleri kamaşıyor şairlerin yıldızlardan. sonbahar mutlaka gelecek, ama ben inanmıyorum mevsimlere. yahut inanıyorumdur mutlaka. her şeye inandığım gibi, ve kadar. boru hattı döşedim mutluluklarıma, ordan hüüp diye içme içme çekyorum. plaklarımız emekli, plakalarımız yoksul. küçük şehirlerde malum harfleri ve rakamları sınırlıdır. plakalardan isimler türetme yaşlarımız gerilerde gerilerdi, elimi alnıma kasket şeklinde tutup gerilere gerilere bakıyorum ama göremiyorum, geçmiş gözümü alıyor. ayh ne kadar da yıvışık biri cümüle oludur bu. arabalar yanlarımızdan akın akın. akın var, balkona akın. evlerde oturmak bana göre değil. ben nerde oturaydım ya. bıktım senden ve senden ve senden ve, ve ne. neler planladım kendime. tam mesaj atıyorum mesaj atıyorum tanrıma, o gelinceye kadar ben sarhoş olmuş oluyorum, gelir gelmez sızıp kalıyorum. dün gece güzel bir evde yattım, sabah da işe geç kalktım. yani ne demeden olmaz, hani bir şey demeliyiz mesela, demeliyiz ki o şeyi demeden olmaz. ali demeden olmaz. veli desen ayrı bir dünya. dünyamın fünyesini çektim, fünyesi elimde, pimi, atamıyorum, satamıyorum, ustam ölmüyor bir türlü ben satamıyorum. sigara kullanırım elbette. görenler şaşırmaz. görenlerin şaşırdığı ve şaşırmadığı şeyler olarak ikiye ayrılıyoruz dünyamızda yaşattıklarımızı. görenler şaşı. bozuk paraların kokusundan nefret ediyorum, ki genel olarak metalik kokuları beğenmiyorum. baharat özlüleri tercih ederim, ha tabii bir de kadın kokusu, malum scent of a woman, ya da por una cabeza adlı tango, öyle değil mi cash. ah hah ha. o filmi her zaman iddaa etmişimdir ki ben daha iyi çekerdim, ama dedemin bıyıkları olsa halam ne olur muydu öyle bir atasözümüz de hakim tabii dünyamıza, bıyığını sktir et de dedem sağ olsaydı ben böyle olur muydum. olmazdım bence. o halde, şöyle diyoruz: dünyayı sürekli bir önizleme halindeyiz, baskı önizleme, düzeltmeye çalışmakla geçiyor, tam bastır diyeceğim, tam yazdır diyeceğim, hop bir hatamı fark edip baskı önizlemeyi kapat diyorum, düzeltiye başlıyorum. kısayolu da yok kodumun dünyasının. dünyanın yaptığı yayınları düzenli olarak takip etmelisiniz siz de benim gibi. annem çalışırdı benim. her hatırlardığımda sayısı değişmek koşululuyla tam onüç tane bakıcı değiştirdim, hiçbirini ben seçmedim. hepsi de mahallemizin evde kalmış kızları ya da çocuğu olmayan kadınlarıydı. tombul bir çocuktum, yanaklarımda o yılların izi var, tonbul. divanın altına saklanırdım, ilgi beklerdim hepiniz gibi. sigaraya başladım, diye bir pozum var 97 den kalma. hani siz okula başladım diye çektirmiştiniz. şiir severim, ama yazamam. okumayı severim ama okuyamam. kuma severim ama getirmem. koleksiyoncu olduğumu söylemiş miydim, kemik koleksiyoncusu, kemiğin tadı ayrı biliyor musunuz, yiyemiyorsun bi kere, evelip geveleyip duruyosun. hiçbi bok anlamıyosunn. allah kabul etsin. kandil geceleri.

sahi, siz bardaklara inanır mıydınız.

Hiç yorum yok: