ama arkadaşlar iyidir



6.12.2010

izmir'den denize dökülen

genç kayıkçı ve deniz adlı hikaye orada başlamıştı. sen de bizdensin diye seslendi denizden bir balık, orhan gencebay bıyıkları taşıyordu. sonra falında deniz kızı çıktı kayıkçı'nın, çok klişesin diyemedi falını okuyan kişiye, yaşasın dedi geçti. ... hep öyle olurdu zaten, bir şarkı bir film bir tını bir ruh bir mekan keşfeder, zamanından önce keşfeder, sonra o keşfettiği şey çokluk tarafından keşfedilir, ve o çokluk onun üstüne üstüne gider, onu bıktırırdı. o akşam da öyle olmuştu, işinden çıktı, uzun haftalardır ilgiyle gittiği, o hakkını vererek pink floyd çalan mekana gitti, köşebaşına oturdu rahatsız etmemek ve edilmemek umuduyla. birasını söyledi, yerinden kaldırdılar o sırada, rezerveymiş, başka bir köşe buldu. bütün bu denizlerin köşe başları tutulmuş muydu. orada devam etti. akın akın gruplar geliyordu mekana, güzel erkekler güzel kadınlar güzel gençlikler, el ele, heyecan dolu, süslenmiş hayatlar, birasından yudumlarını söylemeye devam etti. ara ara mekanı işleten genç kadın gülümsüyordu isteğiniz var mı gibisinden, yoktu.

gelmeye devam ettiler, bir yer buluruz umuduyla bakmaya girdiler en azından. girerken ona da çarptılar, mevsim kıştı ve herkesin birbirine değen sıkı montları vardı. sıkıldı işte, tek başına haddinden fazla yer işgal ediyormuş duygusunu orası da tattırmıştı ona, acıydı. hızlı hızlı içti, bitti. kalktı gitti.

haddince içmişti ama gönlü otele dönmeye el vermedi. bir bira aldı sahile yakın tekel bayiinden. sahile indi. insanlar oralarda da gruplar halinde çimenler üzerinde söyleşiyorlardı. işte bu keyifliydi, çünkü aralarında mesafeler vardı. "mesafeler" "senin olsun" diye bir mesaj aldığını hatırladı geçen sene o zamanlar. denize ayaklarını sallandırıp, ki o çok zevkli bir şeydi, uzzaklara baktı, karanlıkta ışıldayan ışşıklara. biradan yudum aldı. balıkları göremiyordu.

içemedi birayı. denize döktü. izmir'den denize dökülen sadece düşman olmamalıydı.

Hiç yorum yok: