ama arkadaşlar iyidir



13.12.2010

Sade

"Gel bakalım bi sigara içelim," dedi soğuktan ben kaçarken. Benden bir yaş büyüktü, dört yaşında bir kızı vardı. Çocuklar tatlı olmak zorunda gibidir bilirsiniz. Çocuklar şeker gibidir. Biz iyi anlaşmışızdır çocuklarla. Sıkıntı yok.

"Sade kahve yapayım mı sana," dedi dışarıdaki soğuktan içeri doğru ben uzaklaşırken. "Yap hadi, sadede gelsin," dedim. Yüzüme baktı, gülümseyerek,"ulan doktor ne adamsın," dedi.

Sevdiğim bir iş arkadaşıydı. İnsanların hayat için ne ifade ettiklerini yüzlerinden okumaya çalışmak gibi bir alışkanlığımız var malumumuz. Herkes de kendisinin bunu iyi yaptığını çalışır. Benim de düşüncelerim var elbette. O iyi bir iş arkadaşımız.

Kahveyi karıştırırken elindeki paketten çıkardığı sigaralardan birini ona bakıp bakmadığımı umursamaksızın fırlattı. Tutacağımı biliyordu. Bazen ortaya böyle düşünceler atarız, okuyanın onu tutacağını, elinden düşürse bile yerden alıp üstüne silip onu kullanacağını biliriz. Aşırı titizlerle işimiz az. Kiminin de o konudaki düşüncesi taze bitmiştir mesela, hemen alır ve sarılır, bunu ziyadesiyle severiz.

Benim mesaimin bitmesine az kalmıştı. O mesaiye başlayalı daha iki saat olmuştu. Ama rahattık, sigara yakabilirdik soğuktan korunmak üzere, laboratuarımızın bir köşesinde, kulağımız açılacak kapının tetiğinde.

"Ulan doktor, senin gibi aydınlık adamın bu tozun toprağın içinde işi ne!" dedi. "Nasıl duruyorsun burda, hiç düşünmedin mi o sözleşmeye imza atarken?" dedi.

"Sarhoştum hatırlamıyorum." dedim. Ne gerek vardı ki hatırlamaya. Bazen cidden gerek yoktur böyle şeylere.

"Dört yıl daha nasıl çalışacaksın bu şartlarda, bu paraya. Sıkıntı basmıyor mu bunları düşündükçe?" dedi.

"Ben çok aşık oldum," dedim. "Alışkınım."

Hiç yorum yok: