ama arkadaşlar iyidir



30.05.2010

excuse me, i'm sorry i'm late

bu cümleyi oniki yaşımdayken öğrendim. ben oniki yaşımdayken çok zekiydim. zehir gibiydim. gözlerim parlardı, gözlerimden anlarlardı zekamı. parlak parlak bakmakla tanınırdım. kafam çok çalışırdı. kezzap gibi cümleler kurardım. tamaron gibi kelimelerim vardı. bazen de muhallebi gibi, kaşıklar mıyız? ve ben, bir arkadaşımla konuşurken oniki yaşımdaki so sweet günlerime geri dönerdim, çünkü o zamanlar kibrit kutusu biriktirirdim. ismi lazım değil, arkadaşım beni o zekai tunca, o zeki müren günlerime geri döndürürdü. şimdiki gibi bir müren balığını andırmıyordum o zamanlarda elbette, ve biz, arkadaşımla nette yazışırken, allah cümlenizi inandırsın aynı safta atari oynar gibi konuşurduk, aynı cinsiyetten olmamıza rağmen benim sevgililerim bile kıskanırdı şuh sohbetimizi. ama aramızda adı konmayan bir flört olmadı, aramızda adı sanı belirsiz bir karşılaşma bile olmadı, aramızda ortak sarhoşluk harici hiçbir bok olmadı, aramız buna gerek bile görmedi. her neyse, madem ki sözkonusu olan şey allaklık bullaklık ve arkadaşlık, insan bazen arkadaşını arkadaşlığından istifa etmeye zorlayabilir. kinik olmamın yanında kinsiz bir insanım, bu da demek olur ki arkadaşlarıma karşı sonsuz bir müsamaham var, küserim elbette, güzelliğinden gelir bu küsme huyum ama eninde sonunda bir masaya oturduğum zaman gözlerimin mat bakması haricinde arkadaşlığımda bir değişim gözleyemezsiniz. hatta eğer son virgülü hatırlıyorsanız, ordan bile devam edebilirsiniz. tabii, bir de tekrar herhangi bir masaya oturmaya gerek olmayacağı inancımı asla değiştiremezsiniz. masadan kalkılmışsa tuvalete gitmemiştir ya insanlar, evlerine dağılmışlardır ve evlerin yolları ayrıdır. ya da hiç alakasız, burda paragraf yapmam lazım ama istemiyorum, ya da ben büyüdüm korkarım, askerlik mi büyüttü bilmiyorum, eskişehir'i terk mi büyüttü bilmiyorum, bilmiyorum. ve arkadaşım oyuncaklarını alıp evine döndü, top onun topuymuş meğer, mahallenin ortak malı değil. benim de topum olmuştu elbette, ama çoktan kesti elinde bıçağıyla gaddarlardan herhangi biri. her neyse, uzatmanın anlamı yok, bazen vedaya lüzum bile olmaz arkadaşlar arasında, çünkü bunu bilebilirim, anlayabilirim, yapabilirim. bazı küçük nesneler vardır, evinizin bir köşesinde durur, hatta bazen yıllarca durur, bazen tozunu alırsınız arasıra, bazen de unutursunuz sonra görüp aa bu neydi lan deyip modası geçmişliğinden dolayı çöpe atarsınız. hiçbirinin bir önemi yoktur, her şey bana yapılabilir, ben de her şeyi herkese yapabilirim, KOMPLE MUKADDERAT.

arkadaşlar şöyledir böyledir; arkadaşlar bazen kesseler acımaz; arkadaşlar bazen incedir inceltir; arkadaşlar bazen kaş gibidir, kimi gözlerde sıkı durur, kimilerinde alınması gerekir; arkadaşlar bazen cömert bazen namerttir; arkadaşlar bazen götlük yapabilir çünkü biliyoruz ki alem göt olmuş; arkadaşlar harika insanlar olabilir; arkadaşlar beşikten mezara kadar da olabilir; arkadaşlar geceden sabaha kadar da olabilir; arkadaşlar bazen unutulanlar unutanları asla unutmaz filan gibi şeyler yazarlar hatıra defterlerine çünkü hatıra defteri diye bir şey olmuş olan bir şeydir; arkadaşlar kan arkadaşı da olabilirler; arkadaşlar evlenebilebilirler; arkadaşlar birkaça ayrılır, içki arkadaşı, oyun arkadaşı, okul arkadaşı, zamparalık arkadaşı, kumar arkadaşı; arkadaşlar şöyle böyle de olabilir, AMA ARKADAŞLAR İYİDİR

Hiç yorum yok: